Hem anne için hem bebek için uygun koşullar yerine gelmişse, risk faktörü saptanmamışsa normal doğum daha avantajlıdır. Ancak en ufak bir risk dahi görülmüşse normal doğum yapılmamalıdır. Bazı ülkelerde, normal doğum oranları daha fazladır. Çünkü daha fazla risk alınabilir. Özel hastanelerde ise sezeryanle doğum daha fazladır.
Normal doğumun hem anne hem de bebek için sezeryanle doğuma göre üstünlükleri vardır. Çünkü Normal doğum yapanların gebelik öncesi yaşantısına dönmesi sezeryan doğuma göre daha çabuk olur. Bir Anne için hem doğum yapar yapmaz bebeğini kucaklayabilmek ve emzirebilmek hem de bebeğinin doğumuna aktif olarak katkıda bulunmuş olmak büyük mutluluktur.
Normal doğum sırasında bebek kemik kanaldan geçip (annenin pelvis kemikleri), göğüs kafesine oluşan baskı bebeğin akciğerlerindeki sıvının büyük kısmının boşalmasına ve nefesini daha rahat almasına neden olur. Sezeryande bu durum söz konusu olmadığından, sezeryanla doğan bebeklerde “yeni doğanın geçici takipnesi” ve “ıslak akciğer” adı verilen solunum sıkıntıları normal doğumla doğan bebeklere oranla beş kat daha sık görülür. Bu tür solunum sistemi problemlerini, normal zamanından önce, isteğe bağlı sezeryan ile doğurtulan ve bir bakıma hekim ve hastanın ortaklaşa hatası olarak prematüre (erken) dünyaya getirilmiş bebeklerde sık görmekteyiz. Özellikle isteğe bağlı “elektif” sezeryanlerin 39. haftadan önce yapılmaması çok önemlidir.
Ayrıca normal doğum yapabilecek anne adaylarının doğumunun sezeryanla gerçekleştirilmesinin, hem ülkemizin hem bireylerin sağlık bütçesine getirdiği yük de göz ardı edilmemelidir.


Detaylı bilgilendirme için müşteri hizmetleri yetkililerimize telefonla ulaşabilir, (0312 911 30 52) yada size en kısa sürede dönüş yapabilmemiz için iletişim bilgilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.